Agave Şurubu ve Akçaağaç Şurubu Yeni Tatlar
- Özlem İncekara Yiğit
- 13 Tem 2017
- 4 dakikada okunur
Yeni tatlar yazmamın sebebi artık bu şurupları Türkiye'de de kolaylıkla bulabiliyoruz. Yurtdışında çok tüketilen bu ürünlerle raflarda sık sık karşılaşmaya başladık. Bu pahalı ürünleri denesek mi denemesek mi? Belki çoğunuz yurtdışında bu ürünleri tatmış olabilirsiniz, bir çoğunuzda özellikle Akçaağaç şurubunu film ve dizilerde, waffle, pankek, French Toastlarının üzerine bolca döktükleri bal kıvamında ki sıvıyı görmüşsünüzdür. Bende bu yazımda bunlara bu kadar para vermeden önce, ne nedir, bu şuruplarla ne yapılır yazmak istedim.
Akçağaç şurubu dondurma ve yulaf ezmesi ile beraber tüketilebiliyor. Ayrıca tart ve kurabiyelerin içi için hazırlanan elma veya başka meyve pürelerinin içine, şekersiz mısır gevreklerine, çay ve kahveye şeker yerine ekleyebilirsiniz. Şurubun içinde yoğun olarak sadece bitkiler tarafından üretilen şeker bulunur.
[if !supportLists] Kuzey Amerika yerlilerinin buluşu olan Maple Şurup, ilk Algonquin halkı tarafından yapıldı. Daha sonra Avrupalıların Amerikaya ayak basmasıyla şurup dünyaya yayılmaya başlamış ve şurubu üretme metodu daha da geliştirmiştir. Günümüzde dünya Akçağaç Şurup üretiminin Kanada'nın Quebe eyaleti en fazla şurup üreterek dünya tüketim ihtiyacının %75’ini sağlamaktadır. Kanada'yı yüzde 5.5'lik üretim ile ABD'nin Vermont eyaleti, onu Japonya ile Güney Kore izlemektedir.
[if !supportLists][endif]Sadece 3 ay üretilen şurup, Akçaağaç ya da isfendan çınarının kış aylarında köklerinde bulunan nişastanın bahara (Mart, Nisan, Mayıs) doğru şekere dönüşerek ağaç gövdesinde yukarı doğru çıkarak birikir. Ağacın gövdesine bir kesik atılarak ya da musluk bağlanarak özsuyu kovalarda biriktirilir. Bu özsuyun yaklaşık %95’i sudur. Özsu kaynatılarak içerisindeki su buharlaştırılıp kıvam alması sağlanır. Bu kaynatma işlemi oldukça zahmetli ve önemlidir. Havanın belli bir derecede olması belirli bir süre kaynatılması ve kaynatma işlemi sırasında hiçbir kimyasal veya yabancı maddenin karışmaması gerekir. Paketleme işlemi ise henüz sıcakken gerçekleştirilir. Plastik, cam veya konserve kaplar içerisine henüz 82 derece sıcaklıkta iken konur ve ağzı kapatılır.

[if !supportLists]Akçaağaç Şurubunun dört çeşidi bulunmaktadır, ama Türkiye'de bu kadar çeşidine rastlayamazsınız.
[if !supportLists]· [endif]Grade A Light Amber: Açık renkli ve hafiftir
[if !supportLists]· [endif]Grade A Medium Amber: Biraz daha koyu renkli ve yoğun tadı vardır.
[if !supportLists]· [endif]Grade A Dark Amber: Koyu renklidir ve güçlü bir tadı vardır.
[if !supportLists]· [endif]Grade B: Sezon sonunda elde edilir ve oldukça koyu ve keskin bir tadı vardır.
Gelelim bu tatlı şurubun faydalarına, en önemli özelliği güçlü bir antioksidan oluşudur. Özellikle hem yulaf ezmesi hem de ayrıca yaban mersini ile birlikte tüketildiğinde kuvvetli bir antioksidan haline gelmektedir.
Ayrıca, magnezyum, manganez, demir, fosfor, potasyum, manganez, çinko, kalsiyum, riboflavin(vitamin B2) içermektedir.
Akçaağaç Şurubu Faydaları
Şeker ve mısır şurubu yerine kullanılabilen sağlıklı bir tatlandırıcıdır.
Kanser hastalıklarına iyi gelir.
İltihaplı hastalıkları önlemede etkilidir.
İdrar yollarında oluşan rahatsızlıklara iyi gelerek boşaltımı kolaşlaştırır.
Deride oluşabilen rahatsızlıklara iyi gelerek mikropları giderir.
Kemik erimesine iyi gelir,
Kasların gelişmesini sağlayarak zayıflamayı kolaylaştırır.
Anti aging etkisi olan akçaağaç şurubu serbest radikallerle savaşır.
Bağışıklık sistemini güçlendirir,
Bir üniversitede yapılan araştırmaya göre, yulaf ezmesi ile tüketildiğinde Alzheimer’a iyi gelmektedir.
Hazımsızlık, gaz, şişkinlik gibi sorunlara iyi gelir.
AGAVE ŞURUBU

Okuduğum birçok kaynakta şeker yerine rahatlıkla kullanılabileceği yazmakta. Ama değerlerine ve işlenme tarzını araştırdıkça bitkiden alınan özü laboratuvarlarda kimyasal işlemler uygulanarak işlenmektedir. Uzman görüşlerine göre agave şurubu mısır şurubundan daha fazla zararlıdır.
Agave şurubunu ilk olarak bazı tatlı tariflerinde ve kokteyl tariflerinde görerek tanıştım. Yurtdışında sık tüketilen bu şurubu evde de tatlandırıcı olarak kullandım. Şimdi olsa kesin almazdım beni tek teselli eden aldığım agave şuruplarının organik olması. Ben kullanmaya başladığımda bu kadar karşıt görüş yoktu hatta tam tersine övücü ve kullanmaya teşvik edici bir sürü yazı vardı.
Tadı da lezzetli olduğundan bal kullandığım her üründe kullanabilmiştim. Özellikle çocukların çaylarına şeker yerine tercih etmiştim çay kaşığı kadar agave şurubu bir kesme şekerden daha fazla tat veriyor. Birde şimdi kullandığımız kesme şekerlerin 4 tanesinin anca tatlandırdığını göz önünde bulundurusak agave şurubu bana hazine gibi gelmişti. Hem de kalori açısından çok düşüktü. ama çok aşırı tüketildiğinde rafine şekerden farkı kalmamaktadır. Agave nektarının da en az %75 fruktozdur yani yüksek fruktozlu bir özdür.
Agaveyi esas tekila severler de iyi bilir. Agave çölde yetişen ve aynı zamanda tekilanın da ham maddesi olan agave tequilana isimli sulu bir bitkiden geliyor.
Aztekler de agave şurubunu antibakteriyal özelliği sebebiyle kullanmışlardır. Çünkü agave saponin ve fruktan içerir. Bu kadar ısıya ve kimyasal işleme maruz kalmasaydı bizde yararlanırdık. Hatta aşağıda ki birçok özelliğinden de faydalanabilirdik.
İnülinin ve İsoflavon içermektedir yani inülinin kan şekerini düşürme, tok tutma ve iştahı azaltma özelliklerinin kilo kaybetmeye yardımcı olmaktadır.İsoflavonda kolesttrolü düşürmekte, bazı kanser türlerinin riskini azaltmaktadır. Kalsiyum ve magnezyum gibi bazı minerallerin emilimini de artırmaktadır.
Agave şurubu düşük glisemik endekse sahip olması nedeniyle şeker hastaları tarafından da tercih edilmekteydi. Ama Dr. Oz 'da yayınladığı yazısında “Son aylarda, geçmişte birçok kez önerdiğim bir tatlandırıcıyla ilgili endişelerim hakkında çok düşündüm ve araştırmalar yaptım. Bu araştırmaların sonucunda bugün sizden agave şurubunu mutfağınızdan ve diyetinizden çıkartmanızı veya en az miktarda tüketmenizi tavsiye ediyorum” dedi.
Tam tersine Agave şurubu, özellikle düşük glisemik indeksi nedeniyel diyabet hastalarının tercihiydi ama yukarda belirttiğim gibi yüksek früktoz oranına sahip olması nedeniyle agave tükettiğinizde vücudunuz tıpkı şeker alımında olduğu gibi insülin salgılamamaya başlıyor. Vücudun insülin salgılamaması da açlık seviyenizi kontrol eden leptin hormonunu etkiliyor. Aynı zamanda uzmanlara göre fruktoz, glikozdan daha hızlı bir şekilde yağa dönüşüyor. Bu da iki büyük risk oluşturmaya yetiyor.
Yazıyı ayrıntılı okumak isteyenler için: http://blog.doctoroz.com/dr-oz-blog/agave-why-we-were-wrong
Bu konuyu araştırırken karşıma bir ürün daha çıktı Volkanik mavi agave Şurubu onlarında iddiası kendi ürünlerinin organik ve geleneksel yollardan işlendiğidir. Bu ürünü isterseniz internetten bulabilirsiniz.
Benim gibi elinde agave şurubu kalan varsa onlara önerim
Tariflerde kullanırken:
Her bir su bardağı şeker için 1/3 agave şurubu ekleyin ama tadını yine de kontrol edin miktarı arttırabilirsiniz.
Agave şurubun sıvı olduğunu unutmayın sıvı malzemelerin miktarını da azaltın
Son Yazılar
Hepsini GörSıcak yaz günlerinde artan içecek ihtiyacımız ve bazen canımızın soğuk ne istediğine karar verememek bugün sizleri Slush ile...
Comments